Bugün Türkiye’de yaşanan Papa karmaşası, fotoğrafın içinden değil tamamen fotoğrafın dışından bakılarak görülebilir.
Konu Papa’nın Türkiye’ye gelişinin ve ayin yapmasının dinsel bir temayla alakası yoktur. Konu tamamen dinler üstüdür.
Dünya’da epey zamandır söylenen ve bilinçaltına küçük küçük enjekte edilen yeni dünya düzeni dinler ve siyasi konuların üzerindedir. Bahsedilen yeni dünya düzeni, gezegenin siyasi, ekonomik ve dini argümanlarla kontrolünü elinde tutan güçlerin oyunudur. Bu üç argümanla binlerce yıldır kontrolü sağlayan ve insanlığı köleleştiren bu sistem artık tıkanmıştır ve değişim kaçınılmazdır. Çünkü dünyada uyanışa geçen insan sayısı azımsanamayacak boyuta ulaşmıştır. Bu durumu tehdit olarak gören kontrolcü güçlerin “yeni dünya düzeni” adı altında gerçekleştirdikleri ve insanları sözüm ona daha farklı, daha teknolojik, daha konforlu bir dünyaya geçişini anlatan köleliğin başka bir boyutudur. Bugün gelinen noktada para artık görülmemekte, insanlar sadece ellerinde ki kartlarla para alışverişi yapmaktadır. Kredi batağında olmayan insan sayısı sanırım yer yüzünde azınlık derecesinde azdır ki bu da insanları uyutmanın, kontrol etmenin ve köleleştirmenin en önemli adımıdır. Maaşlı çalışan bir insanın elinde 100 bin liralık telefonu almak için kredi kullanması gibi tüketim endeksli bir insanlık yaratılmıştır.
Gelelim Vatikan ve Papa’nın konuyla alakasına… Çok ilgisi olmakla birlikte tamamen senarist ve yönetmen Vatikan’dır ve papa başrol oyuncusudur.
Tek cümle ile özetlemek gerekirse bu Tanrı ve Şeytan’ın oyunudur. Dünyayı yöneten karanlık gücün Tanrı’ya açtığı savaştır. Bu sebeple konunun dinsel inanışlarla ilgisi yoktur. Dinsel tema sadece insanlar üzerinde kandırmacadır. İnsanları bölmenin, kutuplaştırmanın ve savaşların en büyük manipülatif gücüdür.
Papanın Türkiye’ye gelmesi, Hakikat boyutunda dünyada ki gerçek yeni düzenin yükselişi Türkiye’de başladığı içindir. Türkiye’de ki Tanrısal enerjilerin aktifliği, en önemli boyut kapılarının Türkiye’de olması ve yakın gelecekte ışığın bu coğrafyadan yükselişe geçmesi ile harekete geçen şeytani güçlerin amacı bu yükselişi durdurmak amaçlıdır. Ve yapılacak ayin karanlık gücün aydınlığa savaşıdır. Buna izin verilmesi şeytana diz çökenlerin bu coğrafyaya ihanetidir.
Çok fazla komplo teorisi ile sosyal medyada insanları kışkırtmaya çalışan ve enerjisel olarak düşüşe, negatifliğe sürükleyen bilgiler paylaşılmaktadır. Amaç bellidir, bu coğrafyanın insanı üzerinde korku, şüphe, kuşku duygularını hareketlendirmek. Hepsi negatif duygulardır ve hepsi bugün ülkeye gelen karanlık gücün temsilcilerine hizmet etmektedir.
Yeni dünya düzeninde iki taraf vardır. Tanrı ve Şeytan.
Tanrı’da insanların içindedir, şeytanda. Bundan sebep insanların tarafını seçmesi gereken bir dönemden geçiyor insanoğlu. Ya gördüğü duyduğu her şeye inanmayıp içinde ki sessizliğin sesine kulak verecek ya da duyduğu, gördüğü her şeyden etkilenerek duygusal ve enerjisel olarak manipüle olacaktır.
İnsanoğlunun kurtuluşu için bir mesih gelmeyecektir. Mesih her insanın içinde saklıdır, kalbinde. Akıl, zihinden özgürleşip kalbine baktığında yol açılacaktır. O zaman tek kurtarıcının insanın yine kendisi olduğunu idrak edecektir. Kendinizden başka inanacağınız, peşinden koşacağınız kimse olmamalıdır. Peşinden koştuğunuz her insan sizin enerjinizle büyürken siz kendi hakkınıza girmiş olursunuz. Enerjilerinizi kendinize saklayınız. Duyduğunuz, gördüğünüz her şeye nötr kalınız.
Hakikat sessizdir. Hakikat konuşmaz. Hakikat ona talip olana sadece sesini duyurur. O da şah damarınızdan size daha yakındır.
Sevgimle.
